Kondansatörlerde çeşitli nedenlerden dolayı sızıntılar meydana gelebilir; en yaygın olarak fiziksel hasar veya iç bileşenlerinin zamanla bozulması nedeniyle. Kapasitör muhafazasındaki delikler veya çatlaklar gibi fiziksel hasarlar, içinde elektrolit veya dielektrik malzeme içeren contaların bütünlüğünü tehlikeye atabilir. Bu hasar, elektrolitik çözeltinin kapasitörden dışarı sızdığı, performansını etkileyen ve potansiyel olarak çevredeki devrelerde elektriksel kısa devrelere veya korozyona neden olan elektrolit sızıntısına yol açabilir. Kapasitör sızıntılarının bir başka nedeni de üretim hataları veya üretim sırasındaki kalite kontrolünün zayıf olması olabilir; bu da kapasitör bileşenlerinin yetersiz sızdırmazlığına yol açabilir.
Bir kapasitörün sızıntısını azaltmak için, belirtilen voltaj ve sıcaklık değerleri dahilinde uygun kullanım, kurulum ve çalıştırmanın sağlanması önemlidir. Muhafazalarında çatlak veya delinmeyi önlemek için kapasitörler taşıma ve kurulum sırasında fiziksel hasarlardan korunmalıdır. Ek olarak, saygın üreticilerin kapasitörlerini seçmek ve kalite standartlarını karşıladıklarından emin olmak, üretim hatalarından kaynaklanan sızıntı riskini en aza indirebilir. Aşırı gerilim koşullarını ve aşırı ısıyı önleyen uygun devre tasarımı aynı zamanda kapasitörlerin ömrünün ve güvenilirliğinin uzatılmasına yardımcı olarak sızıntı olasılığını azaltabilir.
Kondansatörler belirli koşullar altında, özellikle de yüksek sıcaklıklara veya aşırı gerilime maruz kaldıklarında akım sızdırabilir. Kaçak akım, DC akımını bloke etmesi gerektiğinde bile kapasitörden geçen küçük miktardaki akımı ifade eder. Bu kaçak akım, iyi çalışan kapasitörlerde genellikle çok düşüktür ancak kapasitör bozulursa veya dielektrik bütünlüğünü tehlikeye sokan koşullara maruz kalırsa artabilir. Aşırı kaçak akım, devrelerin performansını etkileyebilir ve kapasitörün çalışma ömrünün sonuna yaklaştığını veya dahili arızalar geliştirdiğini gösterebilir.
Bir kapasitörden sızan sıvı tipik olarak elektrolitik kapasitörlerde kullanılan elektrolittir. Elektrolitik kapasitörler, kapasitörün çalışmasını kolaylaştıran iletken bir sıvı olan bir elektrolit çözeltisi içerir. Bir kondansatörde sızıntı olduğunda, bu elektrolit çözeltisi kasadan dışarı sızarak kapasitörün çevresinde veya devre kartında gözle görülür bir sızıntıya neden olabilir. Elektrolit çözeltisi, kapasitörün yapısına ve amaçlanan uygulamaya bağlı olarak genellikle çeşitli tuz ve çözücü türlerine dayanır. Elektrolit sızıntısı yakındaki bileşenlerin korozyonuna yol açabilir ve kapasitörün elektriksel özelliklerini etkileyebilir.
Evet, yaşlanma, sıcaklık döngüsü ve çevre koşullarına maruz kalma gibi faktörler nedeniyle kapasitörler zamanla sızıntı yapabilir. Zamanla, kapasitörlerin içindeki malzemeler bozulabilir ve bu da kaçak akımın artmasına, kapasitansın azalmasına veya elektrolit sızıntısına neden olacak şekilde kasada fiziksel hasara neden olabilir. Eskiyen kapasitörler, devrelerdeki performanslarını etkileyebilecek artan eşdeğer seri direnç (ESR) gibi elektriksel özelliklerinde de değişiklikler yaşayabilir. Uygun saklama koşulları, düzenli inceleme ve eskiyen kapasitörlerin değiştirilmesi, eskimenin etkilerini azaltmaya ve elektronik sistemlerin güvenilirliğinin devam etmesini sağlamaya yardımcı olabilir.