Bir fotodiyot, ışık fotonlarını elektrik akımına dönüştürmek için fotoelektrik etkiyi kullanarak çalışır. Yeterli enerjiye (dalga boyu) sahip ışık, fotodiyotun yarı iletken malzemesine çarptığında, diyotun tükenme bölgesi içinde elektron-delik çiftleri üretir. Bu bölge, yarı iletken malzemenin bir p-n bağlantısı oluşturacak şekilde katkılanmasıyla oluşturulur. Emilen fotonlar tarafından oluşturulan elektron-delik çiftleri daha sonra tükenme bölgesinde mevcut olan elektrik alanı tarafından süpürülür ve fotodiyot ters kutuplandığında harici bir devre boyunca akan bir fotoakım üretilir. Bu akım, gelen ışığın yoğunluğuyla doğru orantılıdır ve fotodiyotun ışık seviyelerini doğru bir şekilde tespit etmesine ve ölçmesine olanak tanır.
Bir fotodiyot, ışık enerjisinin fotonlarını absorbe etme işlemi yoluyla akım üretir. Fotonlar fotodiyotun yarı iletken malzemesine çarptığında, elektronları değerlik bandından iletim bandına uyararak elektron-delik çiftleri oluştururlar. Ters taraflı bir fotodiyotta, bu elektron deliği çiftleri, tükenme bölgesinin iç elektrik alanıyla ayrılır. Elektronlar n tarafına, delikler ise p tarafına doğru sürüklenir ve bunun sonucunda fotodiyota bağlı harici devre üzerinden bir akım akışı sağlanır. Bu fotoakım, gelen ışık yoğunluğuyla doğru orantılıdır ve fotodiyotun bir ışık sensörü veya detektörü olarak işlev görmesine olanak tanır.
Bir fotodiyot, ışık enerjisinin fotonlarını elektrik akımına dönüştürerek ışığı algılar. Işık fotodiyota çarptığında yarı iletken malzemenin tükenme bölgesinde elektron-delik çiftleri oluşturur. Bu işlem, yeterli enerjiye sahip fotonların elektronları değerlik bandından iletim bandına uyardığı fotoelektrik etki nedeniyle meydana gelir. Ortaya çıkan elektron-delik çiftleri, fotodiyota bağlı harici bir devre boyunca akan bir fotoakıma katkıda bulunur. Fotodiyot, bu foto akımın büyüklüğünü ölçerek gelen ışığın yoğunluğunu algılayabilir ve ölçebilir; bu da onu çeşitli optik algılama ve iletişim uygulamalarında hayati bir bileşen haline getirir.
Bir LED’in (Işık Yayan Diyot) ve bir fotodiyotun çalışma prensibi, ışık yayma ve algılamadaki ilgili rollerine göre temel olarak farklılık gösterir. Bir LED, elektrolüminesans işlemi yoluyla elektrik enerjisini ışık enerjisine dönüştürerek çalışır. İleriye doğru yönlendirildiğinde, elektronlar ve delikler LED’in yarı iletken malzemesi içinde yeniden birleşerek ışık fotonları yayar. Bu süreç, LED’de kullanılan yarı iletken malzemenin enerji bant aralığı tarafından yönlendirilir. Buna karşılık, bir fotodiyot ışığı algılamak için ters yönde çalışır. Daha önce açıklandığı gibi, gelen fotonları fotoelektrik etki yoluyla elektrik akımına dönüştürür. Her iki cihaz da yarı iletken malzemeler kullanırken, LED’ler verimli ışık emisyonu için optimize edilirken, fotodiyotlar hassas ışık algılama için optimize edilmiştir.
Fotodiyotlar ve fototransistörler gibi cihazları kapsayan bir fotodetektör, ışık enerjisini elektrik sinyaline dönüştürerek çalışır. Fotodedektörler tipik olarak fotonları absorbe etme ve gelen ışık yoğunluğuna orantılı bir akım veya voltaj üretme prensibine göre çalışır. Fotodiyotlar ışığa maruz kaldıklarında ölçülebilen ve ışığın varlığını veya yoğunluğunu tespit etmek için kullanılabilen bir fotoakım üretirler. Fotodedektörler, optik iletişim, fotometri, spektroskopi ve görüntüleme gibi uygulamalarda yaygın olarak kullanılır; burada ışık sinyallerinin hassas tespiti ve ölçümü, doğru veri toplama ve analiz için kritik öneme sahiptir.