Bir LED (Işık Yayan Diyot) gerçekten de belirli koşullar altında bir fotodiyot olarak kullanılabilir. LED’ler öncelikle ileri yönde yönlendirildiklerinde ışık yayacak şekilde tasarlanmış olsalar da, ters yönde yönlendirildiklerinde ve ışığa maruz kaldıklarında da fotovoltaik davranış sergilerler. Bu modda bir LED, gelen ışık fotonlarına yanıt olarak küçük bir akım üretebilir. Ancak LED’lerdeki bu fotodiyot işlevi, ışık algılama için tasarlanmış özel fotodiyotlar kadar verimli veya hassas değildir. Fotodiyot olarak kullanılan LED’lerin duyarlılığı genellikle daha düşüktür ve ışık algılama uygulamaları için performanslarını optimize etmek amacıyla özel devre konfigürasyonları gerektirebilir.
Bir LED kesinlikle bir diyot olarak işlev görebilir çünkü bir diyotun temel yarı iletken yapısını paylaşır. İleri eğilimde, bir LED, terminalleri boyunca yeterli bir voltaj uygulandığında akımın akmasına izin verir ve yarı iletken malzeme içindeki elektron-delik rekombinasyonu nedeniyle ışık yaymasına neden olur. Ters eğilimde, bir LED tipik olarak standart bir diyot gibi akım akışını engeller, ancak daha önce belirtildiği gibi ışığa maruz kaldığında belirli koşullar altında fotovoltaik davranış sergileyebilir.
LED’ler öncelikle ışık yayma yetenekleriyle bilinse de belirli durumlarda fotodetektör olarak da görev yapabilirler. LED’ler ters kutuplandığında ve yandığında, gelen ışık yoğunluğuyla orantılı bir fotoakım üretir. Bununla birlikte, fotodetektör olarak kullanılan LED’lerin, özel fotodiyotlara veya fototransistörlere kıyasla hassasiyet ve tepki süresi açısından sınırlamaları vardır. Fotodedektör yetenekleri, hassas ışık tespiti ve ölçüm uygulamaları için özel olarak üretilmiş fotodetektörlere kıyasla genellikle daha az verimli ve güvenilirdir.
Bir LED ile fotodiyot arasındaki temel farklar, birincil işlevlerinde ve tasarım optimizasyonlarında yatmaktadır. Bir LED öncelikle ileri yönde eğildiğinde ışığı verimli bir şekilde yayacak ve elektrik enerjisini fotonlara dönüştürecek şekilde tasarlanmıştır. Yapısı ve malzeme bileşimi parlaklık, renk ve verimlilik gibi ışık yayılım özelliklerine göre optimize edilmiştir. Buna karşılık, bir fotodiyot, ışığı algılamak ve ışığa maruz kaldığında fotonları elektrik akımına dönüştürmek için özel olarak tasarlanmıştır. Işık algılama uygulamalarında yüksek hassasiyet, hızlı tepki süreleri ve düşük gürültü özellikleri için optimize edilmiştir. Bu nedenle, her iki cihaz da yarı iletken teknolojisine dayalı olmasına ve belirli koşullar altında ikili işlevsellik sergilemesine rağmen, ışık yayıcılar (LED’ler) ve ışık dedektörleri (fotodiyotlar) olarak ilgili rolleri için farklı şekilde optimize edilmiştir.